Kereste tüccarı Thomas
Barlow Walker'ın evindeki bir oda da kişisel sanat galerisi olarak 1879 yılında
ziyarete açılan “Merkez” Amerika’nın Minneapolis eyaletinde bulunmaktadır.
Odanın duvarlarına astığı resimlerini herkese göstermek isteyen Barlow Walker
evini bir sanat merkezi olarak görmüş, ayrıca burada performanslara da yer
vermiştir. Walker'ın ölümünden sonra onun varisleri bir araya gelerek buradaki
eserlerin bir sanat merkezinde sergilenmesini kararlaştırmışlardır. Ev
görünümünde olan merkez 1927 yılında kamusal bir kimliğe kavuşmuştur. 1971
yılında Edward Larrabee Barnes tarafından tasarlanan yeni görünümü ile
ziyaretçilerin hizmetine sunulmuştur. Tasarımında kahverengi küçük tuğlalar
kullanan Barnes merkez bina çevresine dikdörtgen formlu yedi küçük mekân
eklemiştir. İçeride ise beyaz duvarlar ve mozaik zeminler kullanarak modern ve
çağdaş sanatın ön plana çıkmasını sağlamıştır. New York Times tarafından belki de
son zamanlarda inşa edilmiş çağdaş sanat sergilenmesi için tasarlanan en iyi bina
olarak gösterilmiş ve “American Institute of Architects Award” ödülünü almıştır.
Gün geçtikçe artan koleksiyonu ve duyulan yenilenme ihtiyacı sonrasında merkeze
yeni mimari yapılar eklenmiştir ve bu eklenmeler sonucunda merkez post-modern
bir mimari görünüme sahip olmuştur. İsviçreli mimarlar Herzong & de
Meuron'un 2005 yılında tasarladığı yeni ek binalar ile 17 dönümlük bir kampüse
sahip olan merkez son haline kavuşmuştur. Alüminyum plakalar ve
camlarla yeni bir görünüme sahip olan merkez içerisinde sergi alanları,
kütüphane, tiyatro salonu, restoran, dükkânlar ve özel etkinlikler için mekânlar
bulunmaktadır.
Merkezin tam
karşısında ise 1988 yılında hizmete açılan Meinneapolis Sculpture Garden yer
almaktadır. Bu heykel bahçesi de tıpkı merkez gibi uluslararası bir üne sahiptir
ve yılda 700.000'den fazla ziyaretçi çekmektedir. Bahçede uluslararası alanda en
çok bilinen heykel Claes Oldenburg'un “Cherry” isimli eseri bulunmaktadır. Heykel bahçesinde gerçekleştirilen müzik festivalleri ve
etkinlikler de merkez için yeni ziyaretçi kitlelerinin oluşmasını
sağlamaktadır.
Walker bir yüzyıldan
fazla bir süredir uluslararası üne sahip şahıs koleksiyonundan oluşmaya
başlayan bir müzedir. 1958 yılında hız gösteren eser satın almalar, sanatçı
atölye ziyaretleri, sergi takipleri ve yeni keşfedilen eserler ile koleksiyon
sayısı artmıştır. Koleksiyonunun en köklü bölümü 60'lı yıllarda üretilen eserlerden
oluşmaktadır. Jasper Johns, Robert Gober, Matthew Barney ve Sherrie Levine gibi
sanatçıların eserlerine sahiptir. Geleneksel diye adlandırılan eserlerden çok
Japon Gutai, Viyana Aktionismus, İtalyan Arte Povera ve Fluxus gibi farklı akımlara
ait eserler müzenin koleksiyonunda bulunmaktadır. Her geçen gün genişleyen
koleksiyonuyla ziyaretçilerine hizmet veren merkezin geleneksel eserlerden daha
çok post-modern eserlere yer vermektedir. Ayrıca sanatçıların gerçekleştirdiği
güncel sanat eserlerini ziyaretçilerin beğenisine sunarken izleyicilerin de
aktif olarak katılımını sağlamaktadır. Web ortamındaki paylaşımları ve eğitim
uygulamaları ile de bir sanat portalı oluşturmuştur. Genellikle performans ve
güncel medya sanatlarına ağırlık veren merkez; onları ziyaretçilere sunarak,
yorumlayarak, toplayarak ve koruyarak küresel bir disiplini esas almaktadır.
Aynı anda bireylere, gruplara ve farklı kültürlere sahip olan insanlara hitap
edebilme özelliği taşımaktadır. Ayrıca sanal ortamdaki adresinde eğitimciler
için ücretsiz olarak veri paylaşımları gerçekleştirmektedir. Görsel sanatlar
alanında çağdaş, tarihi, monografik, tematik sergiler ve video gösterileri
düzenleyen müze yerel dans, şiir ve oda müziği konserleri de sunmaktadır.
Sanatçıların hazırladığı deneysel videolar da sinema salonlarında dönüşümlü
olarak ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır. Bununla birlikte sergiler için
hazırlanan reklam panoları, broşürler, dergiler ve kitaplar gibi yazılı ve
görsel kaynakların tasarımını da kendi birimleri arasında bulunan reklam ve pazarlama
elemanları tarafından yapılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder